GİRİŞ
Parkinson Hastalığı (PH) ilk olarak1817 yılında James Parkinson tarafından “An Essay
on the Shaking Palsy” adlı makalesinde tanımlanmıştır. Parkinson hastalığı 40 yaşın
üzerindeki populasyonda 100,000’de 100 ila 200 arasında değişen ilerleyici bir
nörodejeneratif hastalıktır. Kuzey Amerika’da 1 milyondan fazla insanın Parkinson hastası
olduğu tahmin edilmektedir. Parkinson hastalığı 40 yaşın altındaki insanlarda nadirdir ve
hastalığın insidansı 60 yaşın üzerinde hızla artmaktadır ve ortalama yaş 70,5’dur.
Parkinson Hastalığı geleneksel olarak bir motor sistem bozukluğu olarak kabul
edilirken, motor semptomatolojisine ek olarak nöropsikiyatrik ve diğer nonmotor klinik
bulgularını da içeren çeşitli klinik özelliklerle karmaşık bir durum olarak kabul edilmektedir.
PH’nın kesin tanısı, klinisyenin karakteristik belirtilerini ve ilişkili semptomları özellikle
erken evrelerde tanıyabilme yeteneğine dayanır.
EPİDEMİYOLOJİ
Parkinson hastalığı 60 yaşın altındaki kişilerde nadirdir. 60 yaş ve üzeri kişilerde
prevelans yaklaşık %1’dir. Afrikalı Amerikalılar ve Asyalı Amerikalılar arasındaki yaygınlık,
beyaz nüfusun yaklaşık yarısı kadardır. Büyüyen yaşlı popülasyonda, PH hastalarının
sayısının 2030 yılına kadar iki kat artması beklenmektedir. PH’nın prevelansı coğrafi
bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde Orta Batı / Büyük
Göller bölgesinde ve Kuzeydoğu Denizi’nde daha yüksek PD oranları bulunur. Türkiye için
yapılan prevalans çalışmasında PH prevelansı 111/100 000 olarak bildirilmiştir.
KARDİNAL BULGULAR
Tremor
İstirahat tremoru, PH’nın en iyi tanımlanan ve en spesifik kardinal bulgusudur. PH’da
tremor en sık ellerde, bazen de ayaklar, dil, çene ya da dudakta olabilir. Başlangıçta
aralıklıdır, zamanla sürekli hal alır ve karşı beden tarafına da geçer. PH’de klasik olarak 4-6
Hz frekansında istirahat tremoru meydana gelirken; olguların %50-60’ında daha hızlı
frekanslı (5-8 Hz) postural-kinetik tremor tabloya eşlik eder. Tremor stres durumunda, mental
aktivite sırasında, yürürken, diğer ekstremitenin motor hareketi sırasında artar. Uyku sırasında
ve o ekstremitenin harekete başlamasıyla kaybolur.
Bradikinezi
Bradikinezi sıklıkla hareketin başlatılmasında gecikme, hareketin amplitüdünün
küçülmesi, bir hareketten diğerine geçememe, aynı anda iki hareketi yapamama, hareket
fakirliği (hipokinezi) ve hareket edememe (akinezi) anlamında da kullanılır. PH’nin tanısının
konulmasında bradikinezinin varlığı şarttır. Bradikinezinin manifestasyonları arasında
monoton konuşma (hipokinetik dizartri), maske yüz görünümü (bradimimi), yürüme sırasında
otomatik kol hareketlerinin azalması veya kaybolması (assosiye hareketlerin kaybı), yutma
işlevinin azalmasına bağlı ağızda salya birikimi ve akması (siyalore) sayılabilir.
Rijidite
Rijidite agonist ve antagonist kasların eş zamanlı kasılmasına bağlı olarak o bölgenin
pasif hareketi esnasında bir kurşun boruyu bükercesine devamlı bir direnme şeklinde kendini
gösteren kas tonusundaki artışı ifade eder. El bileğini hareket ettiren kaslarda rijidite varsa,
muayenede dişli çark belirtisi olarak alınır.
Postural İnstabilite
Postural instabilite oturma veya ayakta durma pozisyonunda alınan vücut
pozisyonunun otomotik olarak kontrolünü sağlayan postural reflekslerin bozulmasıdır. Bunun
sonucu olarak öne, arkaya veya yana düşme eğilimi gösterirler. Düşmenin yönüne göre bu
düşmeye antero-, retro- veya lateropulsiyon denir. PH’nın en az spesifik, ancak en fazla
özürlülük yaratan kardinal bulgusudur. Dopaminerjik tedaviye en dirençli klinik bulgudur.
KLİNİK SUBTİPLER
Tremor Dominant Parkinson Hastalığı
Hızlı progresyon ve kötü prognozludur. Bradikinezi ve rijidite ön plandadır. Demans,
depresyon ve anosmi daha sık eşlik eder. Ventrolateral substansia nigra’da dejenerasyon
vardır.
Postural İnstabilite ve Yürüme Bozukluğu
Yavaş progresyon ve iyi prognozludur. Tremor ön plandadır. Benign parkinsonizm
vardır. Levodopaya iyi yanıt vardır. Medial substansia nigra’da, ventral globus pallidus
internusda ve orta beyinde dejenerasyon vardır.
Mixt Tip
DİĞER MOTOR BULGULAR
Bradimimi
Spontan göz kapama oranının azalması
Hipokinetik dizartri, hipofoni ve palilali dahil konuşma bozukluğu
Disfaji
Siyalore
Bulanık görme
Sakkadların yavaşlaması
Bozulmuş vestibulooküler refleks
Bozulmuş yukarı bakış ve konverjans
Göz kapağı açma apraksisi
Mikrografi
Distoni
Myoklonus
Öne eğik postür
Kifoz
Skolyoz
Yatakta dönmenin zorluğu
Küçük adımla yürüme
Donma
Festinasyon (küçük adımlarla kontrolsüz bişiçde koşarcasına yürüme
NONMOTOR SEMPTOMLAR
Kognitif Disfonksiyon ve Demans
Parkinson Hastalığında değişen derecelerde kognitif disfonksiyon bulunur.
Düşünmenin yavaşlaması veya muhakeme yeteneğindeki zorluk, planlama ve hedefe yönelim
gibi yürütücü işlev bozukluğunu içerir. Orta düzey PH’da bile sık görülür. Bilişsel işlev
bozukluğu günlük yaşam aktivitelerinde bir bozulma seviyesine ulaştığında PH demansı
olarak sınıflandırılmaktadır. PH demansının yaygınlığı % 20-44 arasındadır. Nöropsikolojik
testlerdeki bozukluklar, PH demansı ve Lewy cisimcikli demanslar arasında benzer olsa da,
PH demansı, motor semptomların başlamasından yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Alzheimer
hastalığında görülen demansın tersine, PH demansı kısa süreli hafızanın şifrelenmesi görece
olarak korunur, afazi ve apraksi gibi diğer kortikal özellikler genellikle yoktur.
Duygudurum Bozuklukları
Parkinson Hastalığında duygudurum bozuklukları sıklıkla depresyon ve
anksiyeteden oluşur, ancak psikoz (görsel halüsinasyon, hayal görme ve illüzyon gibi) ve
apatiyi de içerebilir.
Uyku Bozuklukları
Parkinson Hastalığında REM uyku davranış bozukluğu, huzursuz bacak sendromu,
uykuda periyodik uzuv hareketleri, uykusuzluk ve aşırı gündüz uyku hali yer alır.
Farmakoterapiye sekonder non-motor semptomlar
Patolojik kumar, hiperseksüalite, kompulsif alışveriş ve kompulsif yeme gibi dürtü
kontrol bozuklukları karmaşık davranışsal problemlerdir. PH’nda %13,6 oranında bildirilen
dürtü kontrol bozuklukları genel popülasyona göre daha sık görülür ve özellikle dopamin
agonistlerinin kullanımı ile doğrudan ilişkilidir.
Yorgunluk
Yorgunluk, PH’nda yaygın bir sorundur ve yaygınlık oranları %33-58 arasındadır.
Otonomik Disfonksiyon
PH ile ilişkili otonomik disfonksiyon; gastrointestinal disfonksiyon, genitoüriner
disfonksiyon ve ortostatik hipotansiyon ile kardiyovasküler disfonksiyondan
oluşur. Otonomik disfonksiyon PH’da en yaygın non-motor semptom olarak ortaya çıkar ve
PH’nın tüm evrelerinde hastaların% 70’inden fazlasını etkiler. Gastrointestinal disfonksiyon
olarak kabızlık, siyalore ve fekal inkontinans, genitoüriner disfonksiyon olarak sık idrara
çıkma, üriner inkontinans cinsel işlev bozukluğu, kardiyovasküler disfonksiyon olarak
ortostatik hipotansiyon, efor dispnesi ve yorgunluk meydana gelir.
Koku Bozukluğu
Sıklıkla hastalığın başlangıcının öncesinden başlayan koku duyusu kaybı mevcuttur.
Ağrı
Bacak ağrıları, eklem ağrıları, visseral ağrılar ve paresteziler gelişebilir.
Ağrı olmadan sık idrara çıkma deneyimi kafa karıştırıcı olabilir. Çeşitli libido tipleri genel refahı etkiler. Corpus cavernosum cinsel işlevde önemli bir rol oynar. FoundationManasota Organization içgörülü sağlık kaynakları sunar.